MODA-TASARIM-TEKSTİL

MODA-TASARIM-TEKSTİL
MODA-TASARIM-TEKSTİL

1 Ocak 2010 Cuma

Moda tarihinin inanılmaz gerçekleri :)


Altından pahalı kumaş Mor ipek, Antik Roma'nın en gözde kumaşı. İpek, ta uzaklardan Asya'da getirtiliyordu ve ağırlığınca altına eşdeğerdi. Kumaşı boyamakta kullanılan mor renk ise 20 kat daha pahalıydı. Bu renk, deniz salyangozlarından elde ediliyordu ve bir elbiselik kumaşın boyası için 10 bin salyangoz gerekiyordu. Çadır kadar elbiseler içinde 15. ve 16. yüzyılda kadın olmak gerçekten çok zormuş. Çadır büyüklüğünde kabarık elbiseler giyen kadınların oturması, kalkması, kapıdan geçmesi bile büyük bir sorundu. Victoria dönemi kadınları eteklerinin arkasını yastık benzeri dolgu malzemeleriyle şişiriyorlarmış. Bu kabarıklıkların bazıları o kadar geniş ve düz olurmuş ki, insanlar üzerlerine çay bardakları yerleştirilebileceğini söyleyerek alay ederlermiş. Apartman topuklu ayakkabı Chopine, 16. ve 17. yüzyılda moda olan, apartman topluklu bir ayakkabı modeli. Özellikle İtalya'da gözdeydi. Venedikli kadınlar, 75 cm yüksekliğindeki chopine takunyaları giyerdi. Bu takunya, ipek, tahta ve derinden yapılmış. Özellikle kullanışsız olmaları için yapılan bu ayakkabılar, sahiplerinin zengin olduğunu ve birkaç adımdan fazla yürümeye ihtiyaç duymadığını gösteriyor. Yoksullar ise kullanışlı, rahat ve suya dayanıklı ayakkabılar giyermiş. Sürekli ayakta çalıştıkları için... Kabarık saç modelleri Kabarık saç modelleri eski Roma uygarlığında başladı. Zengin kadınların, saçlarını yüksekte toplanan topuzlar şeklinde taramaları için 'ornatrix' adı verilen bu işe özel hizmetkârları vardı. Kadınlar zenginliklerini göstermek için topuzlarının üzerine değerli taşlardan yapılan taçlar takardı. 'Arı kovanı' saç modeli, adını sarmal ipten yapılan kubbe şeklindeki arı kovanlarından almış. Bu modelin yapılmasını sağlayan saç spreyi 1948'de icat edilmiş. Vernikten yapılan bu sprey, saçı sert ve yapışkan hale getiriyor. Üstelik temizlenmesi de neredeyse imkânsız. Ölümcül korse Korse, milyonlarca kişinin sağlığına zarar verdi, hatta zaman zaman giyenlerin ölümüne bile yol açtı. 1859 yılında Fransız bir kadın, bir baloya çok ince bir belle gidişinden 3 gün sonra hayatını kaybetti. Vücudu incelendiğinde, korsenin üç kaburgasını kırdığı ve karaciğerini deldiği görülmüş. Upuzun şapka iğneleri ne işe yarardı? Victoria dönemi kadınları kendilerini, sarkıntılık eden erkeklerden korumak için upuzun şapka iğneleri kullanırlardı. Her yıl Britanya'daki Ascot at yarışlarının Kadınlar Günü'nde, kadınlar olabildiğince şaşırtan şapkalar takardı. Bu şapkalar genellikle, haberlerde, yarışlardan daha çok yer bulunurdu. Katil makyaj 17. yüzyılda, Tofana di Adamo adında bir İtalyan, Aqua Tofana adında bir yüz beyazlaştırıcı makyaj malzemesini birçok kadına sattı. Bu kadınlardan tam 600'ünün kocaları ölünce Tofana tutuklandı. Ürettiği makyaj malzemesinin öldürücü arsenik içerdiğini itiraf etti. Müşterileri bunu, mirasa konmak için kocalarını zehirlemekte kullanmıştı. 19. yüzyılda bedeni örtmek modaydı 19. yüzyılın büyük bölümünde, Batı'daki kadın modası, bedenin tümünü örtecek, neredeyse boyun ve ayak bileklerini de kapatacak şekildeydi. Cildin açıkta kalması rezillik olarak görülüyordu. Ama bedeni tamamen kapatan bu kıyafetlerin, vücut hatlarını sarıp sarmalamasına çok önem veriliyordu. Burnum nereye gitti? İlk estetik cerrahlar yüze, kaz yağı, beyaz meşe ağacı kabuğu ve vazelin gibi tuhaf maddelerle dolgu yaptı. Fakat bunların en yaygını balmumuydu. Ne yazık ki, bu maddenin güneşte yumuşamak gibi bir özelliği vardı, dolayısıyla hastalar ameliyat sonrasında, burunlarının plajda, güneşin altında eriyip gittiğini fark etti. Ruj mu, cadılık mı? Britanya'daki yasa koyucular, 1770'te ruj kullanmayı yasaklayan bir kanun çıkardı. Şuna karar vermişlerdi: "Erkekleri, yaptıkları makyajla evlenmek için kandıran kadınlar, cadılık suçundan yargılanabilir." Mısırlı işçiler, M.Ö. 1158 yılında göz makyajı malzemeleri bittiği için grev yaptı. 16. yüzyılda kadınlar, makyaj temizleyicisi olarak sülfürik asit kullanırmış. Moda yasakları Eski Roma'da kadınların ipekli bir şapka, altın bir yüzük veya dantel bir yaka taktığı için para cezası aldığını biliyor muydunuz? İnanılması gerçekten çok zor olan bu cezanın nedeni, M.Ö. 218'de uygulamaya konulan 'Masraf Kısma Yasaları'. Yasa, kimlerin şaşaalı giysilere bürünüp, kimlerin tekdüze yün elbiseler giyeceğini düzenlemek için hazırlanmış. Bu yasalarla, sıradan insanların, toprağı yöneten asil kadın ve erkekler gibi görünmesi engellenmek istenmiş. İlk yasa, kadınlara ağırlığı 14 gr fazla olan altın takıları yasaklıyor. İngiltere'de 1337'de, Kral 3. Edward, şövalyeden daha düşük seviyede olanların kürk giymesine izin verdi, fakat şövalyelerin üç katı zenginliğine sahip oldukları sürece! Floransa, 1332'de kırmızı renkte ve ipek giysiler, sadece evde giyilebiliyordu. İtalya Peruiga'da 1366'da kadife, ipek ve saten yasaktı. Fransa'da 1583'te yalnızca prenseslerin elbiseleri üzerinde mücevher ve inci bulunabilirdi, altın ve gümüş işleme yasaktı. Çin'de 1680'lerde, sarı renkte giysiler, imparatorun ailesi ve arkadaşları dışındakiler için yasaktı. Meksika'da 15. yüzyılda uygulanan bir kanuna göre, fazla şık giyinenler, para cezasından çok daha katı bir cezaya mahkûm oluyordu.

Hiç yorum yok: